8 Temmuz 2014 Salı

Kitap Yorumu - Ölüm Oyunu



Ölüm Oyunu
Koushun Takami
Pegasus Yayınları
624 Sayfa
Çeviri: Müge Kocaman Özçelik



Ölüm Oyunu/Battle Royale konusunu okuyanların aklına ilk olarak şu sıralar popüler olan “Açlık Oyunları” serisi gelecektir muhtemelen. Fakat Koushun Takami’nin yazdığı 624 sayfalık roman 1999 yayınlanmış. Japonya’da çok satanlara girmiş ve hemen film haklarını alınmış.  Ve ayrıca film Japonya’da yasaklanmış ve sansürlü halde yayınlanmış daha sonra.
 Yazarın hakkını vermek gerek son zamanlarda çıkan yumuşak distopya kitaplarına benzemiyor. Son derece gerilimli ve kanlı. Büyük Doğu Asya Cumhuriyetinde geçen hikaye, distopyalardan alışık olduğumuz şekilde totaliter bir ülkenin kurbanı. Hukuk, ülkenin elinde deyim yerindeyse eğilip bükülebiliyor.  Örneğin, ortada bir karşı çıkma durumu varsa veya akla isyanı çağrıştıracak kelimeler bile duyulsa hükumet istediğini hiç sorgulanmadan öldürebiliyor.

Bizi böyle iğrenç bir oyunun içine iten bu lanet olasıca ülkeyi yerle bir edeceğim.

Kitapta, yarışma için her sene herhangi liseden bir sınıf öğrenciyi seçiyorlar ve öğrencilerin yarışacakları yere gidene kadar yarışmadan haberi olmuyor. Bu oyunda hiç kimsenin seçilmeyeceğim deme lüksü yok, en yüksek bürokratların bile çocukları seçilebilir ve karşı çıkmalarına imkan yok. Programa dahil edilen 42 lise öğrencisine tek bir tanesi sağ kalana kadar birbirlerini öldürmelerini söylüyorlar. Her birinin boynunda patlayıcı bir tasma var, oyuna başlarken her birine bir çanta veriliyor. İçinde rastgele silah ve kısıtlı yiyecek var. İki gün süren bu oyunda oyuna katlanamayanlar, delirenler, çıkış yolu arayanlar ya da oyunu ciddiye alıp son kalan olmak isteyenlere kadar her türden öğrenci var.

Kitap “Hayatta kalmak için arkadaşlarını öldürebilir misin?”mottosu üzerinden gidiyor. Bir yandan, her gün sınıfta gördüğün, birlikte güldüğün belki aşık olduğun insanlar ama bir yandan da elinde silahlarla gezen, olabilecek her türlü şekilde öldürmeye ve hayatta kalmaya çabalayan çocuklar. Aslına bakarsanız korkunç bir durum, öl ya da öldür. Oyunda öğrenciler panik olmuş durumdalar. Ve yazarın kalemi karakterlerin iç dünyalarını yansıtmakta çok başarılı. İlk yarı olarak adlandırabileceğim kısımda bir çok ölüme şahit oluyoruz, çoğu akılda kalmıyor. Her bölümün sonunda kalan yarışmacı sayısı belirtiliyor. Daha sonraları sayı azaldıkça karakterlerin iç dünyalarına dalıyor yazar, geridönüşler (flashback) ile öğrencilerin oyundaki tutumlarına açıklık getiriyor. Susanne Collins’in Açlık Oyunları karşılaştırmalarına gelince, esinlenmelenin olduğu aşikar ama kitaplar birbirinin aynısı da değil. Güzel bir konudan iki farklı yazar kendi kalemleriyle iki farklı kurgu ortaya çıkarmış. Modern Japon edebiyatına alışık olmayanlar -ben!- isimleri hatırlamakta güçlük çekebilirler.
İçindeki mesajlarıyla oldukça dolu olan kitap Takami’nin kalemiyle harika bir esere dönüşmüş. Sonuç olarak yılın başarılı distopyaları arasında sayılabilecek kitabı, isim konusunda zorlanmayıp okursanız seveceğinizi düşünüyorum.


Rıhtım Dergi'nin 6. sayısına bakmayı unutmayın!

4 Temmuz 2014 Cuma

Kitap Yorumu - Merderan'ın Sırrı



Merderan'ın Sırrı
Barış Müstecaplıoğlu
İthaki Yayınları
314 Sayfa







Merhabalar, Barış Müstecaplıoğlu'nun Perg Efsaneleri serisini nasıl sevdiğimi bilirsiniz. Eğer ki bilmiyorsanız sizi ilk kitabın yorumu ve yazar tanıtımı olan şu yazıya alalım. Bir önceki yazıda da dediğim şeyi burada da söylüyorum, kitap beni ilk sayfalarından yine kendine aşık etti. İlk kitapla arasından neredeyse 9 ay geçtiği için başlarken bir kısmını unutmuşum fakat kitabı okudukça kısa kısa hatırladım. Tshermon ile savaşları, Öte Diyarlar zaten hepsi Merderan'ın Sırrı'nda arka plan hikayesi olarak veriliyor.

Hiç gitmediğimiz bir yerde, hiç tanımadığımız bir adamı arayacağız. Kaptanımız ise deniz yüzü görmemiş. Başımıza ne gelecek, bilmiyorum. Ama sakin bir yolculuk olmayacağı belli!

Kitabın giriş bölümünde romana adını veren Merderan ismini duyuyoruz. Aslında bakarsanız kulak aşinalığı sadece, kim ya da ne olduğundan bahsetmiyor haliyle. Bu seferki maceralarında Leofold ve Guorin, yanlarında Nume ile Öte Diyarlardan dönmüşler ve Leafold'un nişanlısını bulmak için yola koyulmuş durumdalar. Kasabaya gittiklerinde Öte Diyarlardan gelirken 5 yıl kadar bir zaman kaybettiklerini fark ediyorlar. Savaştan sonra Perg'de bir sürü şey değişmiş, Avcı statüsü ortaya çıkmış ve promların silah taşıması yasaklanmış. Hatta bazı yerlerde köle bile olarak satılıyorlar falan. Bizim kahramanlarımız, Leafold'un güzel nişanlısını ararlarken güzel bir büyücü kadın, devasa bir heykel, onları avlayan avcılar ve içinde ölümcül tehlikeler barındıran labirentlere kadar bir çok olay ile karşılaşıyorlar.

Kitabın sevdiğim yönlerinden biri de tek bir karaktere odaklanmıyor oluşu, içindeki karakterlerin gözlerinden olayları ve kendi hikayelerini dinleyebiliyoruz. Türk yazar adını duyunca ön yargıyla yaklaşan okuyucuların neler kaybettiğinden haberi yok ve bu serinin ülkemizde hak ettiği değeri göremediğini düşünüyorum. Açıkçası ben herkese önerip zorla okutturmaya çalışıyorum, ön yargıları kırmalıyız! :D Ve yeni kapaklarına açıkçası bayıldım, illüstrasyonu yapan Ertaç Altınöz'ün ellerine sağlık :D

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Konuşan Kitaplar ile Blog Turları - Bu Arada || Karakterler İle Tanışalım



Merhabalar baylar bayanlar. Nasılsınız bakalım? Havalar da gittikçe ısınıyor, gündüzleri evden çıkmaya korkar oldum. Hazır yaz gemişken biz de Pena Yayınları'ndan tam bir yaz kitabı Bu arada için tur yaptık.

Kelebek serisinde Alex, Sarah ve Rachel 16 yaşında üç yakın arkadaştır. Strandbrook Koleji'ne gidiyorlar ki o da yeni gelen iki öğrenci ile daha ilginç gelmeye başladı; David McFadden ve Mark Delaney. Hatta Simon Kelleher bile -hep etraflarında olan- gruplarına daha çekici görünmeye başladı. Ve Luis, Sarah'ın daha büyük, kötü çocuk havalı abisi. Lois, uzak durman gereken erkeklerden biri. Eğer durabilirsen!

Karakterler ile tanışın.



ALEX NEWMAN

  • Büyük ihtimalle söyleyeceği şey: Ben iyiyim. 
  • Büyük ihtimalle söyleyemeyeceği şey: Yardıma ihtiyacım var.
  • Favori kurgusal karakteri: Forrest Gump
  • En Sevdiği Film: The Naked Guy 
  • En Sevdiği Family Guy Karakteri: Brian
  • En Sevdiği TV program: Discovery Channel'daki herhangi bir şey
  • En Sevdiği Çocuk Hikayesi: Bencil Dev
  • İdeali: Santa Claus
  • En Sevdiği Websitesi: IMDB
  • En Sevdiği Branşı: Sanat
  • Başucu Kitabı: Yatakta kitap okumaz
  • En Sevdiği Şarkısı: Mad World
  • En Sevdiği Spor Dalı: Snowboard
  • Sevdikleri: Yalnız kalmak, Mr. Gran, köpeği Homer
  • Nefret Ettikleri: Kişisel sorular, Bir Rock yıldızının kızı olmak

SARAH HEALY


  • Büyük ihtimalle söyleyeceği şey: Bir partiyi hak ettik.
  • Büyük ihtimalle söyleyemeyeceği şey: Hadi çalışalım.
  • En Büyük İsteği: Düzgün bir şekilde aşık olmak.
  • Favori kurgusal karakteri: Ella Woods, Bu Nasıl Sarışın
  • En sevdiği Family Guy Karakteri: Brian
  • En Sevdiği Film: Şeytan Marka Giyer
  • En Sevdiği TV program: 90210, Glee, Wife Swap USA, Desperate Housewives
  • En Sevdiği Çocuk Hikayesi: Güzel ve Çirkin
  • İdeali: Robbie Williams
  • En Sevdiği Websitesi: PerezHilton.com ve Twitter
  • En Sevdiği Branşı: Fransızca berbat sayılmaz.
  • Başucu Kitabı: Hello, OK, Kiss
  • En Sevdiği Şarkısı: Circus, Britney Spears
  • En Sevdiği Spor Dalı: Wii Play'de İnek yarışı oynamak
  • Sevdikleri: Dedikodu, erkekler, küçük aletler, partiler, disko topları, Çikolata
  • Nefret Ettikleri: Sınavlar


RACHEL DUNNE

  • Büyük ihtimalle söyleyeceği şey: İyi misin?
  • Büyük ihtimalle söyleyemeyeceği şey: Hayatımla ne yapacağımı bilmiyorum.
  • En Büyük İsteği: Göğüs-Kalp damar cerrahı olmak. Ve bir oyuncu olmak.
  • Favori kurgusal karakteri: Yoda, Star Wars
  • En sevdiği Family Guy Karakteri: Peter
  • En Sevdiği Film: Altıncı His
  • En Sevdiği TV program: Grey's Anatomy
  • En Sevdiği Çocuk Hikayesi: Rumpelstilskin
  • İdeali: Johnny Deep
  • En Sevdiği Websitesi: Youtube
  • En Sevdiği Branşı: Fen
  • Başucu Kitabı: Bir sürü tıp kitabı
  • En Sevdiği Şarkısı: Break Evet, The Script
  • En Sevdiği Spor Dalı: Kayak
  • Sevdikleri: Süprizler, boş günler
  • Nefret Ettikleri: Su birikintindeki suyu sıçratan şöförler, kuyrukta kaynak yapanlar


DAVID MCFADDEN


  • Büyük ihtimalle söyleyeceği şey: Sorun yok.
  • Büyük ihtimalle söyleyemeyeceği şey: Kendi işine bak
  • En Büyük İsteği: Mutlu olmak
  • Favori kurgusal karakteri: Woody, Oyuncak Hikayesi
  • En sevdiği Family Guy Karakteri: Peter
  • En Sevdiği Film: Waveriders
  • En Sevdiği TV program: South Park
  • En Sevdiği Çocuk Hikayesi: Tilki ve Avcı
  • İdeali: Alex Newman
  • En Sevdiği Websitesi:  irishsurfer.com magicseaweed.com
  • En Sevdiği Branşı: Ahşap Doğrama
  • Başucu Kitabı: The Best of Gray Lanson
  • En Sevdiği Şarkısı: Bohemian Like You, Dandy Warhols
  • En Sevdiği Spor Dalı: Sörf, Yelkenli, Snowboard
  • Sevdikleri: Deniz
  • Nefret Ettikleri: Güneş Kremi


MARK DELANEY


  • Büyük ihtimalle söyleyeceği şey:  Arkanı kolla
  • Büyük ihtimalle söyleyemeyeceği şey: Cidden 
  • En Büyük İsteği: Çubuklarda uzman olmak -Çin Yemeği-
  • Favori kurgusal karakteri: Macbeth
  • En sevdiği Family Guy Karakteri: Peter
  • En Sevdiği Film: İçerideki Adam
  • En Sevdiği TV program: Scrubs
  • En Sevdiği Çocuk Hikayesi: Küçük Deniz Kızı
  • İdeali: Lady Macbeth
  • En Sevdiği Websitesi: Youtube
  • En Sevdiği Branşı: Matematik
  • Başucu Kitabı: Prens, Machiavelli
  • En Sevdiği Şarkısı: Hallelujah, Leonard Cohen versiyonu
  • En Sevdiği Spor Dalı: Ragbi
  • Sevdikleri: Oyunculuk -Tüm zamanlı-
  • Nefret Ettikleri: Baskı


SIMON KELLEHER

  • Büyük ihtimalle söyleyeceği şey: Saat 3 yönünde çıtırlar var
  • Büyük ihtimalle söyleyemeyeceği şey: Üzgünüm
  • En Büyük İsteği: Snooker'da dünya şampiyonu olmak
  • Favori kurgusal karakteri: Ironman
  • En sevdiği Family Guy Karakteri: Stewie
  • En Sevdiği Film: Felekten Bir Gece
  • En Sevdiği TV program: Wife Sawp USA
  • En Sevdiği Çocuk Hikayesi: Grinç
  • İdeali: Jessica Alba
  • En Sevdiği Websitesi: Facebook
  • En Sevdiği Branşı: Matematik
  • Başucu Kitabı: İncil, ha ha!
  • En Sevdiği Şarkısı: Undead, Hollywood Undead
  • En Sevdiği Spor Dalı: Ragbi -İzlemek-
  • Sevdikleri: Piknik
  • Nefret Ettikleri: Sinekler


LOUIS HEALY


  • Büyük ihtimalle söyleyeceği şey: Merhaba, bayanlar
  • Büyük ihtimalle söyleyemeyeceği şey: Sevgilim var
  • En Büyük İsteği: 12 saat koşudan sonra uyumak
  • Favori kurgusal karakteri: Animal, Muppet Show
  • En sevdiği Family Guy Karakteri: Stewie
  • En Sevdiği Film: Zırtapoz
  • En Sevdiği TV program: Californication
  • En Sevdiği Çocuk Hikayesi: Bambi
  • İdeali: Pink
  • En Sevdiği Websitesi: Youtube
  • En Sevdiği Branşı: Hayat
  • Başucu Kitabı: Top Gear
  • En Sevdiği Şarkısı: Ever Fall in Love Someone You Shouldn't Have, Buzzcocks
  • En Sevdiği Spor Dalı: Grand Prix
  • Sevdikleri: İyi bahşiş verenler
  • Nefret Ettikleri: Yanlış tevazu