17 Aralık 2014 Çarşamba

Kitap Tanıtımı - Tatlı Şeytan





Tatlı Şeytan
Wendy Higgins
GO!
17.00 TL
536 Sayfa
Çeviri: Demet Orhan











ZEVK, GÜNAHIN TUZAĞIDIR.


On altı yaşındaki, lise öğrencisi Anna Whitt yaşıtlarından biraz farklı bir genç kızdır. Anna, renkler vasıtasıyla insanların duygularını görür, hatta isterse hisseder. Kilometrelerce ötedeki sesleri duyar, kokuları alır. Anna, farklı olduğunu bilir ama "ne" olduğuna dair en ufak bir fikri yoktur. Ta ki gizemli yakışıklı Kaidan Rowe ile tanışana dek. Kaidan, onun da kendisi gibi, iblis soyundan gelen bir Nefil olduğunu açıklayınca Anna'nın önünde karanlık bir dünyanın kapıları aralanır. Kaidan’ın büyüsüne kapılıp bu dünyaya adımını attığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hayatı boyunca "iyi bir kız" olan Anna, ya diğer Nefiller gibi iblislere boyun eğip kötülüğe hizmet edecek ya da kaderini baştan yazacaktır…



The Sweet Trilogy #1 sonunda çıkıyor! :D



8 Aralık 2014 Pazartesi

Kitap Yorumu - Hiçliğin Kıyısında


Hiçliğin Kıyısında
J.A. REDMERSKI
Ephesus Yayınları
467 Sayfa
Çeviri: Süreyya Çalıkoğlu
 


Yirmi yaşındaki Camryn, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı düşlemektedir. Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla çekip alınca, ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir yolculuğa çıkar. Çıktığı bu kendini yeniden keşfetme yolculuğunda, kendisi gibi nereye gideceğini bilmeyen, Andrew Parrish adında biriyle tanışır. Fakat Andrew’un da bazı karanlık sırları vardır.
Andrew yolculukları esnasında Camryn’e kimseye bağlı kalmadan, içinden geldiği gibi yaşama, en derin ve kuytu arzularına teslim olma sanatını öğretir. Ancak Andrew’un ondan gizlediği sır, yolun sonunda kendisini beklemektedir. Bu sır ikiliyi bir araya getirebilecek midir yoksa onları sonsuza dek birbirlerinden ayrılmaya mı mahkum edecektir?
 ***

Hiçliğin Kıyısında, 2012 yılının sonuna doğru yurtdışında çıkmış olmasına rağmen ülkemizde raflara Ephesus etiketiyle daha yeni sunuldu. Yeni Yetişkin türü kitabın Goodreads okuyucularının -yaklaşık 93 bin- oylamasıyla 4.33 puanı var.
Kitap, kız ve erkek ana karakterinin gözünden anlatılıyor ve en güzel yanlarından biri de bu. Böylece sadece tek bir karaktere odaklanmayıp olayları her yanıyla görebiliyor ve her birinin hislerini, düşüncelerini, hareketlerini anlayabiliyorsunuz. Camryn yaşamında ne istediğini bilmiyor fakat bir şeylerin eksik olduğunu biliyor. Şimdiki durumu ise hiç iyi değil; ilk aşkı, erkek arkadaşı, trafik kazasında ölmüş, abisi de bir trafik kazasında birini öldürdüğü için hapse girmiş ve Cam bu yüzden abisine çok kızıyor. Yetişkinliğe adım atmaya hazır çoğu genç gibi ne kendinden ne de istediği şeylerden emin. Sonrasında, yaşanan bazı kötü şeylerden dolayı -klasik- her şeyi geride bırakıp ilk aşkı Ian ile hayalini kurdukları otobüs yolculuğuna tek başına, plansız çıkıyor, ve Andrew…

Ayrıca bazı şeyler o kadar gerçek ki onu iliklerine kadar hissedersin. Nereye gittiğinin bir önemi yoktur. Seninle gelirler.

Otobüste tesadüfen karşılaşan iki insanın hikayesi aslında. Ve burada müzik çoğu şey, yolculuk ise her şey. Bad Company’den Pink’e, The Civil Wars’dan Eagles’a kadar eğer biliyorsanız, görünce sizi mutlu eden bilmiyorsanız da kitaptan listenizin başına ekleyivereceğiniz bir çok grup hikayelerine ayrı bir tat katmış. Ayrıca yeni yetişkin olmasına rağmen cinsellik ve belki biraz da şiddet açısından yeniden çok yetişkine yakın sayılabilir. Birazcık.
edgeofnever
“Bu dünyada sen olmazsan paylaştığımız         her anın hatırası kaybolacak. Sadece başkaları bizi  gördüğü için varız. Varlığımın bir parçası…” yutkundu, “… önemli bir parçası,  sadece sen burada onu gördüğün için var.”
“Söylediği şey… çok güzeldi. Dünyayı sarsacak bir şekilde, derinlikle çok güzeldi. Ve korkutucu.   Tamamen ve kesinlikle korkutucu. “
Yolculuk teması ise hem fiziksel hem de hem de mecazi olarak güzel kullanılmış. Birbirlerini yolda bulan iki gencin birbirlerine yollarını bulmayı öğretmesi üzerinden, arka planda Amerika eyaletlerinin uzun ve kıvrımlı yolları, yolculuğun ikisinin de beklemediği kadar karmaşık olduğunu vurguluyor. Özellikle Andrew’un Cam’in fark etme korkusuyla kazımaktan kaçındığı eksikliği bulması… Bu yüzden kitap boyunca birbirleriyle tartışıyorlar, gülüyorlar, atışıyorlar, iddiaya giriyorlar ve sizin de git gide alışıp sevdiğiniz bir ikiliye dönüşüyorlar. Fakat kitapta bütün yaşananların aslında çok kısa bir sürede olmuş olması biraz da rahatsız edici. Yolculuk fiziksel ve zihinsel olduğu için birlikte çözme çabaları sizi sıkmayacaktır. Yolun sonunda ne olduğu değil, oraya varana kadar yaşananlar önemli burada. Yine de sonunun birazcık çarpıcı olmadığını söylemeden geçemeyeceğim.


Rıhtım Dergi'nin son sayısına bakmayı unutmayın!