John Green
Pegasus
317 sayfa
Çeviri: Çiçek Eriş
Dünya bir dilek gerçekleştirme fabrikası değil.
Her yerde adını duymuşsunuzdur mutlaka ki DUYUN ZATEN. Sanırım bir insanın John Green'e aşık olması için bu kitabı okuması yeterli olacak. Daha ilk sayfalarda kelimelerin rahatlığı, cümlelerin içtenliği ile bağlıyor kendisine. Ayrıca çevirmen Çiçek Eriş güzel iş çıkarmış, ona da teşekkür ediyorum.
Konusu klasik kanser hastası bir kız ölecekken biriyle tanışır, aşık olur. Ama sormazlar mı adama sen böyle bir konuyu nasıl böyle mükemmel ötesi bir biçimde yazdın!? Derler, ben diyorum işte. Bazı yerlerde cidden nasıl güldüm, bazı yerlerde "gerçekten öyle, nasıl aklıma gelmedi?" diye düşündüm, bazı yerlerde ağladım. Gözlerim doldu en azından, tamam mı? Hani YA kitabı ama her türden insanın okuyabileceğini düşünüyorum. İçinde insanı etkileyecek bir sürü cümle var.
,
"Ah Hazel Grace, hiç sorun değil. Kalbimin senin tarafından kırılması bir onur olurdu."
Hayır size şimdi burada kitabı anlatsam çok boş olacak biliyorum. Anlattığım cümleler eksik kalacak. Ben ki duygusal, ağlamaklı kitapları seven biriyim ama buna öyle bir kitap diyemem. Ağlatmadığı için mi? Hayır, gayet duygusaldı. Ama ağlatmak, acındırmak, üzmek için yazılmamış bir kitaptı bu. Diğerlerinden ayıran önemli özelliği de buydu. Ve Hazel ve Gus'un aşkı. Böyle basit, her yerde gördüğümüz gençlik aşkı değildi ya da romantik sözcüklerle donanmış, yapış yapış bir aşk da değildi. Çok içtenti, sanki aradığınız şeyi sonra bulmuş gibiydiniz. Mesela benim en çok hoşuma giden cümlelerinden biri de Isaac diye arkadaşı ikinci gözünü de kaybettiğinde odaya girip "Hey, harika bir haberim var! Henüz tahmin edemeyeceğin kadar mükemmel ve korkunç anlar ile dolu güzel ve upuzun bir hayat yaşayacaksın!" Bir bacağını kaybetmesine rağmen ne kadar yaşama sevinci ile dolu olduğunu görebiliyor musunuz? Ve sigara metaforu var elbette. Sigara, öldürücü şey, ağzına koyuyorsun ama ona öldürecek gücü vermiyorsun. Bunun gibi milyonlarca güzel şey var kitapta.
"Bazı sonsuzluklar başka sonsuzlardan büyüktü."
Burada her şeyi anlatıp spoiler vermek istemiyorum ama her şeyi anlatmak istiyorum. Milyonlarca alıntı aldım kitaptan. Bir kere daha okuyacağım, hatta bir kere daha, sonra bir kere daha. Hepsini bir anda sindiremiyorsunuz çünkü. Bir olay örgüsü olabilir ama bir şeyden bahsetmiyor sadece.
El bombası olmak. Ölürken kendinle birlikte etrafındaki hayatları da patlatmak demek. Ölünce aileye ne olacak? Devam edebilecekler mi? Ya arkadaşlar? Sevgili? Hepsini düşündürüyor, sadece ölen kişiyi değil. Her şey ölmenin yan etkisi, endişe, korku, nefret. Ölüyor olabilirsiniz ama bu yaşadıklarınızı daha değersiz kılar mı? Daha az sonsuz yapar mı? Dediği gibi bazı sonsuzluklar daha büyüktür ama bu diğerlerinin de sonsuz olmadığı anlamına gelmez.
"O okurken uykuya dalar gibi aşık oldum. Önce yavaş yavaş, sonra bir anda."
Daha söyleyebileceğim şeyler var. Hani bazı kitaplar olur, kimse bilmesin istersiniz. Size özel olsun, bu kitap benim için onların arasına girdi. Okursanız ne demek istediğimi anlarsınız.
Okay? Okay.
Sanırım alıp okuyacağım bu kitabı.
YanıtlaSilBence de, ilk alışverişinde listende olmalı :D
SilMerhabalar canım,
YanıtlaSilBloğunu çok beğendim ve izlemeye aldım. Bana da beklerim. Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimi bıraktımmmmm....:))
çok güzel bir kitaba benziyor :) bu arada canım bende bloguma beklerim
YanıtlaSil