4 Temmuz 2014 Cuma
Kitap Yorumu - Merderan'ın Sırrı
Merderan'ın Sırrı
Barış Müstecaplıoğlu
İthaki Yayınları
314 Sayfa
Merhabalar, Barış Müstecaplıoğlu'nun Perg Efsaneleri serisini nasıl sevdiğimi bilirsiniz. Eğer ki bilmiyorsanız sizi ilk kitabın yorumu ve yazar tanıtımı olan şu yazıya alalım. Bir önceki yazıda da dediğim şeyi burada da söylüyorum, kitap beni ilk sayfalarından yine kendine aşık etti. İlk kitapla arasından neredeyse 9 ay geçtiği için başlarken bir kısmını unutmuşum fakat kitabı okudukça kısa kısa hatırladım. Tshermon ile savaşları, Öte Diyarlar zaten hepsi Merderan'ın Sırrı'nda arka plan hikayesi olarak veriliyor.
Hiç gitmediğimiz bir yerde, hiç tanımadığımız bir adamı arayacağız. Kaptanımız ise deniz yüzü görmemiş. Başımıza ne gelecek, bilmiyorum. Ama sakin bir yolculuk olmayacağı belli!
Kitabın giriş bölümünde romana adını veren Merderan ismini duyuyoruz. Aslında bakarsanız kulak aşinalığı sadece, kim ya da ne olduğundan bahsetmiyor haliyle. Bu seferki maceralarında Leofold ve Guorin, yanlarında Nume ile Öte Diyarlardan dönmüşler ve Leafold'un nişanlısını bulmak için yola koyulmuş durumdalar. Kasabaya gittiklerinde Öte Diyarlardan gelirken 5 yıl kadar bir zaman kaybettiklerini fark ediyorlar. Savaştan sonra Perg'de bir sürü şey değişmiş, Avcı statüsü ortaya çıkmış ve promların silah taşıması yasaklanmış. Hatta bazı yerlerde köle bile olarak satılıyorlar falan. Bizim kahramanlarımız, Leafold'un güzel nişanlısını ararlarken güzel bir büyücü kadın, devasa bir heykel, onları avlayan avcılar ve içinde ölümcül tehlikeler barındıran labirentlere kadar bir çok olay ile karşılaşıyorlar.
Kitabın sevdiğim yönlerinden biri de tek bir karaktere odaklanmıyor oluşu, içindeki karakterlerin gözlerinden olayları ve kendi hikayelerini dinleyebiliyoruz. Türk yazar adını duyunca ön yargıyla yaklaşan okuyucuların neler kaybettiğinden haberi yok ve bu serinin ülkemizde hak ettiği değeri göremediğini düşünüyorum. Açıkçası ben herkese önerip zorla okutturmaya çalışıyorum, ön yargıları kırmalıyız! :D Ve yeni kapaklarına açıkçası bayıldım, illüstrasyonu yapan Ertaç Altınöz'ün ellerine sağlık :D
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder