Ephesus
425 Sayfa
Çeviri: Süreyya Çalıkoğlu
Ustaca yazılmış, zayıf bir roman.
-Boston Globe
Bazen ilk defa duyduğunuz şeyler sizin yaşanmışlıklarınız olur, benimsersiniz onları. Bazen hiç görmediğiniz birini hayatınız boyunca tanıyormuşsunuz gibi hissedersiniz. Bu kitabı okuduğumda kendimi Manhattan'ın ücra köşelerinden tutun da sosyetesine kadar içine girmiş gibi hissettim.
Kitap 1966'da bir müzede geçen bir ön söz ile başlıyor. Kate ve eşi Val'in müzedeki fotoğraflarda Tinker Grey'i görmesi ile başlıyor. Tinker'in görüntüsü ile eski anıları gün yüzüne çıkan Kate anlatmaya başlıyor geçmişini. 1937nin bitişinde oda arkadaşı Eve il gittikleri bir barda tanışıyorlar. Yakışıklı nazik ve zengin duruşuyla kızların hemen dikkatini çekiyor. Bir süre sonra da yakın arkadaş oluyorlar. Tam Tinker ile Kate arasında bir şeyler olmaya başlayacağını düşünürken... Evet tam yerinde bıraktım, bence burası kitabın kritik noktalarından biriydi. İnsanların umutsuzken neler yapabileceğini, bazı anlarda zayıf gözükenlerin cesur, güçlü görünenlerin ise en korkak olabileceğini anlatıyor.
...Ses çıkarmamaya dikkat ederek elimi kapı tokmağına koydum. Altmış saniye sonra, zamanın başlangıcıyla sonu arasındaki orta nokta yaşanacaktı. O anda "şimdi ve burada"ya tanıklık etme, içinde yer alma ve yenilme şansı olabilirdi.
Güçlü kadın karakterleri severim. Beklediğim Sendin'deki Kate de öyle biriydi. Yapması gerekeni yapmak için cesaret bulduğu anda uyguluyor. Kitabın anlatım tarzını da sevdim. Dört bölümden oluşuyor; Kış, İlkbahar, Yaz, Sonbahar. Her bölümün anlatılanların temasına uygun olarak verildiği belli oluyor. Bazı cümlelere gerçekten "Aa nasıl da doğru demiş!" dediğimi hatırlıyorum. Çok sürükleyici bir kitap değil ama elinize aldığınızda bırakmak istemiyorsunuz. Kitapta bir çok kırılma noktası var ve siz oralara gelene kadar bir şeylere alışmışken birden olayların yönü beklemediğiniz şekilde değişebiliyor. Kapak tasarımı ve çeviri dahil, kitaplığımda bulun diyebileceğim kitaplardan biri. Yazar kimdir diyorsanız tık tık.
Teddy, Tinker olmuştu. Eve, Evelyn olmuştu. Katya ise Kate. New York'ta böyle değişiklikler yapmak bedavaydı.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder