27 Mayıs 2014 Salı

Blog Tur - Kan Şarkısı Kuzgunun Gölgesi || Yorum



"Pek çok adı vardı. Daha otuz yaşına gelmemiş olmasına rağmen, tarih ona bol unvan ihsan edilmesini layık görmüştü: Onu bize eziyet etsin diye gönderen deli kralın karşısında Diyar'ın Kılıcı, savaşlar boyunca onu izleyen adamların yanında Genç Atmaca, Cumbraelli düşmanlarına karşı Karanlıkkılıç ve sonradan öğrendiğime göre Büyük Kuzey Ormanı'nda yaşayan esrarengiz kabileler arasında da Beral Shak ur adıyla anılırdı, yani; Kuzgun Gölgesi.

Ama benim insanlarım onu tek bir isimle tanırdı ve onu iskeleye getirdiklerinde aklımda dönüp duran da bu isimdi: Umut Katili. Yakında öleceksin ve ben de bunu göreceğim. Umut Katili."Vaelin Al Sorna, annesinin ölümünün yarattığı üzüntüyü henüz üzerinden atamamışken, kendisini İtikad'ın koruyucusu Altıncı Nişan'ın kapısında, Kral'ın Savaş Lordu olan babası tarafından terk edilmiş olarak bulur. Nişan'a adım attıktan sonra ise artık hayatı eskisi gibi olmayacaktır. Bu inanç koruyucusu savaş okulunda ölümcül sınavlarla boğuşurken, dövüşmenin yanı sıra kardeşliği, sadakati, karanlığı, ihaneti ve hayatta kalmayı öğrenir. Diyardaki kardeşleri ise onun tek ailesidir. On yaşında o kapıdan adım atan çocuk, genç bir adam olduğunda, Diyar'ının en tanınmış figürlerinden biri haline gelmiştir. Krallarla pazarlık yapar, ordular yönetir ve Diyar'ın kâbuslarından Karanlık'la başa çıkmaya çalışır. Artık sadece Diyar'ının değil, tüm dünyanın kaderi onun ellerindedir. Her şeyden öte, Vaelin'in zorlu hayatında böylesine yükselmesin
i sağlayan gizli ve karanlık bir gücü vardır: Kan Şarkısı.



Merhabalar! Böylesi kocaman bir tur ile yazıyorum bu yazıyı! Çünkü Kan Şarkısı kadar güzel bir kitap hak ediyordu bunu.


Daha yenicek bitirdiğim kıtabın etkisiyle yazıyor olabilirim.Kapağı ile bile ilgi çeken bir kitaptı, ayrıca Rothfuss benzeri denilmesiyle de gözümde ilgisi büyüdü tabii. Ve denildiği gibi Krallkatili serisine hem beniyor hem benzemiyor. Kitap, Umut Katili Vailin Al Sorna'nın ondan nefret eden tarihçiye anılarını yazdırmasıyla başlıyor.
Al Sorna'nın nasıl bu ünü aldığını, hakkında anlatılan  efsanelerin gerçekliğini, savaşlarını, pişmanlıklarını, aşklarını ilk ağızdan yazıyor.

Siz okurken Nişanlardan, İtikad'a, entrikadan, büyüye yazarın yarattığı kurguya hayran bir şekilde okuyacaksınız. Başta İtikad kelimesine alışmakta zorlamıştım. Hala zorlanıyorum ama sonra alışıyorsunuz. Al Sorna ve arkadaşlarının Altıncı Nişanda nasıl eğitildiklerini anlatıyor büyük kısmında ve bence kitabın en güzel yerlerindendi. Daha çocuk denilecek yaştaki çocukların demir gibi işlenerek nasıl büyük savaşçılar haline geldiğini okuyorsunuz. Başta Nortah karakterini sevmesem de bir süre sonra favorilerimden oldu. Çok uzun bir kitap olmasına rağmen savaş sahneleri dahil o kadar akıcıydı ki bir oturuşta bitirilir yani. Sadece Al Sorna'nın birden efsaneleşmesi bana biraz yapmacık geldi. Bu diyarlarda ölmek kolay olduğu için her bölümü acaba kim ölecek, ne olacak diyerek okuyorsunuz. Epik kitapları zaten çok severim ve İthaki'nin yayınladığı Kan Şarkısı Favorilerimden biri oldu.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder