19 Nisan 2014 Cumartesi

Kitap Yorumu - Evrenin Ötesi || Bir Milyon Güneş



Evrenin Ötesi
Beth Revis
Olimpos Yayınları
408 Sayfa
Çeviri: Ayça Sağlam







Yağmurlu bir haftasonundan merhabalar hepinize! Biliyorum, uzun zamandır -ÇOK- blogumla ilgilenemedim, bunun için suçlu hissediyorum kendimi. Kitap okumamı bile azalttım. Suçu sınavlara bile atamıyorum! Ama neyse benim çok ama çok sevdiğim bir seri ile geri döndüm  Olimpos Yayınlarından 2010 senesinde çıkan ve son kitabının hala yayınlanmadığı -kısa süre içinde çıkacak, umarım!- Evrenin Ötesi serisinin ilk iki kitabının yorumunu yazayım dedim.


Belki de yıldızların sırrının yalnızlıkla hiçbir alakası yoktu


Evrenin Ötesi tanıtım yazısını okur okumaz büyük beklentilerle aldığım bir kitaptı ve beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı. İnsanlığın yaşaması için elverişli bir gezegen bulununca bir grup bilim insanı ve ordu görevlisi orada yaşam şartlarını geliştirilmesi için yolculuğa gönderilirler. Tabii 300 yıl süreceği için her biri özenle dondurulur ve Amy'nin annesi ve babası da gideceği için özel bir izinle o da katılabilecektir. Kitap Amy ve ailesinin donduruluşuyla başlıyor. Söylemem gerekir ki bu sahneler benim en sevdiğim sahnelerdi. Yazarın ayrıntısıyla anlattığı dondurma işlemi gözümde çok gerçekçi bir hal aldı.



Tabii ki her şey güllük gülistanlık gitmiyor, nasıl gidebilir ki? Yolculuk 300 yıl sürüyor sonuçta, devasa bir gemi olan Godspeed'in bir sürü katı var. Gemici katı, Beslenme katı, Bekçi katı. Anlayacağınız üzere tıpkı bir şehir gibi ve bir sürü insan yaşıyor. Ama bu gemide bir şeyler oluyor, birileri dondurulmuş insanların fişlerini çekip onları ölüme terk ediyor. Amy de fişleri çekilenlerden biri ama hayatta kalıyor. Dünyadaki yaşamı bilen birisi için tamamen kapalı bir yerde yaşamanın zorluğunu tahmin edersiniz. Gemide yönetici olarak bir bilge ve onun çırağı var. Zaen kitabın çoğunluğu Amy ve Çırak üzerinden geçiyor, Amy'nin asi tavırlarıyla, sorduğu sorularla Çırak da gemide yanlış olan şeylerin farkına varmaya başlıyor.


Yayınevi ilk kitabıyla birlikte geminin şemasını veren bir poster vermişti. Hala kitabın içinde var mı bilmiyorum ama ben benimkini saklıyorum :D

Beth Revis, bütün ayrıntılarıyla harika bir kurgu yaratmış. Siz fişleri çekenin kim olduğunu araştırırken bir yandan Amy'nin gemideki yaşama uyum sağlamasını bir yandan da buradaki hayatın ne kadar farklı olduğunu ve olmadığını görüyorsunuz. Seri başı olduğu için daha çok oraya alıştırmaya başlıyor, cevapladığından çok soru soruyor. Ayrıca şaşırtıcı denebilecek bir sonla bitiyor ama ikinci kitabın şok eden sonuyla karşılaştırılamaz bile! :D




Bir Milyon Güneş
Beth Revis
Olimpos Yayınları
424 Sayfa
Çeviri: Ayça Sağlam






Evenin Ötesini okudunuz mu? O zaman bir koşu gidip Bir Milyon Güneş'i alıyorsunuz. Benim için bu seri kendi dalında en iyileden biri ve son kitabı için ne kadar sabırsızlandığımı anlatamam. Özellkle hangi kapakla çıkacağını merak diyorum. Bununla ilgili bir post yayınlamştım hatta. 


Neyse eğer ilk kitabı bitirmediyseniz biraz spoiler içerebilir. Uyarmadı demeyin :D İlk kitapta bariz soruların cevabını öğrenmiştik ve aklımızda daha belirsiz soru işaretleri kalmıştı. Godspeed'in asıl sorunu ne? Salgında ne oldu? Neden yalan söylüyolar, Orion'un amacı tam olarak ne gibi. İkinci kitap da Çırak'ın motor dairesine gidip gerçekleri öğrenmek istemesiyle başlıyor. 

Amy artık yaşamını Godsped'de geçireceği ve bir daha ailesini ve gerçek bir gökyüzünü göremeyeceği durumuna alışmaya çalışıyor. Ve her şeyi çözdük derlerken -tamam her şeyi değil belki :D - Orion'un bıraktığı video kasetlerini bulmaya başlıyorlar. Birbirini takip eden kasetlerin sonunda Orion'un neyi öğrenip böyle olduğunu anlıyorsunuz ve kitap işte o noktadan sonra yön değiştiriyor. Daha fazla söyleyip heyecanı kaçırmak istemiyorum ama bir sonraki kitabı ölesiye merak ediyorum! :D

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder